Van’da kadınların yürüyüşüne polis ablukası: En az 17 kişi gözaltı

VAN – Van’da Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde, ‘Kadınlar Özgürlüğe Yürüyor’ şiarıyla, düzenlenmek istenen basın açıklaması ve yürüyüşe izin verilmedi. Avukatların aktardığı bilgiye göre en az 17 kişi gözaltına alındı.

Sanat Sokağı’nda bir araya gelen, aralarında DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, DEM Parti bölge milletvekilleri, yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Devrim Çelik, DBP ve DEM Parti il ve ilçe örgütlerinin de bulunduğu çok sayıda kadın polis ablukasına alındı.

Yürüyüşe geçmek istediklerini belirten DEM Parti Van İl Eş Başkanı Gülşen Kurt ve Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit’in, yetkili kolluk görevlisi ile yaptığı müzakereden sonuç çıkmadı.

“Kadınlara değil, katillere barikat” sloganıyla barikatları yıkmaya çalışan kadınlara polis müdahale etti. Çok sayıda kişi gözaltına alındı. Bu sırada birçok kadın yerde sürüklendi. Baygınlık geçiren bir kadın gözaltına alınmak istendi. Duruma DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar müdahale etti.

Cumhuriyet Caddesi üzerinden yürüyüşe geçmek isteyen DEM Parti Van Milletvekilleri ve gazeteciler polis ablukasına alındı. Etrafı kalkanlarla çevrilen vekillerin çıkmasına izin verilmedi.

Barikatların arasından çıkan milletvekilleri, kadınlarla beraber yeniden yürüyüşe geçti. Cumhuriyet Caddesi üzerinde toplanan grubun arasında, DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Neslihan Şedal, yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Devrim Çelik, milletvekilleri ve parti yöneticileri de yer aldı.

Abluka altında yapılan basın açıklamasında ilk olarak TJA aktivisti Rojbin Bor konuştu. Bor, yapılan uygulamanın hukuksuz olduğunu belirterek, “Sanat Sokağı’nda yapılan müdahaleye karşı kadınların gösterdiği direnişi kutluyorum” dedi.

Bor’un ardından, DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar konuştu. Uçar’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

‘TÜRKİYE Mİ BÖLÜNDÜ KADINLAR YÜRÜYÜNCE?’

“Yürüyüş yapıp, açıklamamızı yapacaktık. Ama yürüyüşü yaptırmadılar. Hepsi keyfi! Onlarca arkadaşımız, yakın mesafeden gözlerine gaz sıkılarak, tekmelenerek, yerlerde sürüklenerek gözaltına alındı. Güvenlik güçlerinin konseptinin böyle olduğunu biliyoruz. Valilerin, merkezi yönetimin, bir bütün olarak devlet aklının, mesele kadınlar olunca, mesele Kürt halkı olunca nasıl davrandığını önceden beri deneyimledik. Şuanda da polis ablukası altında açıklama yapıyoruz. Elbette ki zor günleri yaşayacağız. Öyle gözüküyor. Tartışmalardan, bu ülkedeki ortak yaşam umudundan nasibini almayanlarla karşı karşıya olduğumuzun farkındayız. Ne oldu? Yürüdük! Ne oldu? Özgürlük sloganlarımızı attık! Bölündü mü Van? Türkiye mi bölündü kadınlar yürüyünce? Kürt halkı, haklı taleplerini söyleyince ülke mi bölündü? Asıl siz bölüyorsunuz.

‘BU ÜLKEDE İKTİDAR SİYASETİ ÇÜRÜTÜYOR’

Bu ülkeye demokrasi gelene kadar, bugün bize bu şiddeti uygulayanlar, yarın aynı şiddetle karşı karşıya kalacaklar. Aynı hukuksuzlukla karşı karşıya kalacaklar. Demokrasiyi sadece kendimize istemiyoruz. Eşit koşullarda yaşamayı, sadece kendimiz için istemiyoruz. Bu ülke faşizmin tekelinde çürütülüyor. Bu ülkede iktidar siyaseti çürütüyor. Niye yan yana gelemiyoruz? Niye haklı taleplerimizi dile getiremiyoruz?

‘KİM 12 METREKARELİK HÜCREDE FİKİR ÜRETİYOR?’

Tam da yeni tartışmaların şafağında, 15 Şubat ve sonrasını kara bir gün olarak değil, özgürlüğün ilan edileceği gün olarak tanımlamak istiyoruz. Özgür olarak yaşamak istiyoruz. Peki kim bu özgürlüğe sahip çıkıyor? Kim ülkenin demokrasisi için 12 metrekarelik bir hücrede fikir üretiyor? Kim yol haritası sunuyor Türkiye siyasetine? Kürt halk önderi Sayın Öcalan yapıyor bunu!”

KENTTE POLİS HAREKETLİLİĞİ DEVAM EDİYOR

Yapılan açıklamaların ardından yürüyüş sona erdi. Kentte polis hareketliliği devam ediyor. Avukatlardan alınan bilgiye göre en az 17 kişinin gözaltında olduğu öğrenildi.